22 Haziran 2015 Pazartesi

BEN BU ROMANI YAZMADIM… İsmail SAVAŞ



 Ben Bu Romanı Yazmadım; Kuzgun Kitap tarafından çıkarılan kitap 366 sayfa.

Bir göç hikayesi, zulümden kaçıp vatanlarına göç edenlerden kimi sevenlerini bıraktı geride, kimi bağını bahçesini, kimi de alınamamış intikamını. Bu göçler belki bir kaçış belki de yeni bir vatan arayışı oldu kimi zaman. Ama bir aşk vardı hep yüreklerde.

Sürükleyici, duygularınıza dokunan bir solukta okuyacağınız bir macera romanı. Entrikalar, yalanlar ve ihanetlerle çevrelenmiş bir dünya. Romanın kahramanı Tunay'ın yakın çevresinin ve kendisi de bir göçmen olan soruşturmadan sorumlu komiserin olaylara dahil olmalarının ardından, Türkiye'den Bulgaristan diyarlarının Deliorman'ına kadar uzanan, gizemli bir yolculuk hem karanlıkta kalmış olan bir geçmişin kapılarını açacak, hem de içinde yasak bir aşkın filizleneceği soluksuz bir maceranın tohumlarını atacaktır.

“Ben yazmadım bu romanı, zaten hayat yazmıştı, ben sadece kağıda aktardım” diyor İsmail SAVAŞ, kitabı için. Birçok yaşanmış olaydan, bir hayata sığdırılamayacak kadar çok yaşanmışlıklardan biriktirilerek ortaya çıkmış bir roman.

Kitabı okurken, yoğun bilgi birikiminin sonuçları, her cümlede kendini ortaya çıkarıyor. Yoğun ve sürükleyici bir kitap. Zaman zaman meraklandıran, şaşırtan, heyecanlı bir macera.
Nesrin Bolaman Kamış tarafından hazırlanan kitap tasarımı adeta kitabı özetliyor; kimi zaman gökyüzü gibi karanlık, kimi zaman yerdeki kar kadar beyaz ve tertemiz. Ancak karın altındaki bilinmeyen kadar merak uyandırıcı bir roman.

“Çok da uzak olmayan bir geçmişte soydaşlarına ihanet ederek kendine anavatanda başka bir hayat kuran komünist yardakçısı Cambaz Bekir, gecenin bir yarısı güvenli evinin sofasında kanına girdiği adamın oğluyla karşılaştığında nutku tutulur. Yalvarıp yakarmaları beyhude bir çırpınıştan fazlaca bir şey ifade etmez Muallim Recep'in oğlu Tunay için. O hem müteveffa babasının onuru hem de namusu ayaklar altına alınan biricik annesi Adviye'nin intikamını almaya yemin etmiş ve bu uğurda koca bir gençliğini heba etmiştir ve öcünü alıp gecenin karanlığına karıştığında bundan sonraki hayatının hiç de kolay olmayacağını çok iyi bilmektedir.”
“Kendisini korumak adına hayatlarını feda etmeye hazır sevenlerinin kanatları altında ne kadar güvende görünürse görünsün Tunay'ın yine de kendinden başka sığınabileceği hiç kimsesi yoktur. Çünkü sıradan gibi görünen bu cinayetin ardından içine düştüğü gayya kuyusunda sadece ruhunu muhasara altına alan kendi iblisleri değil, dünyayı parmaklarının ucunda tutan şeytanlar da cirit atmaktadır.”
                                                                                              
                        “Ben Bu Romanı Yazmadım; İsmail SAVAŞ”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder