Kelimelerle söyleşiriz, kelimelerle eyleşiriz, kelimelerle bilişiriz, kelimelerle savaşırız, kelimelerle barışırız, kelimelerle severiz, kelimelerle nefret ederiz, kafamız kelimelerle karışır, kelimelerle durulur zihnimiz, fikrimizi kelimelerle ifade ederiz, büyüdüğümüzü kelimelerle anlatırız, kelimelerle tartışırız, kelimelerle kırarız, kelimelerle onarırız, hasılı kelimeler hayatımızın her anında yanımızdadır.
Günlük hayatta
çok sık kullandığımız birçok kelime ve kavramın mahiyetini yani hangi
şartların ve kültürün ürünü olduğunu bilmiyoruz. Fikrimizi ortaya koyarken mahiyetini
bilmediğimiz kavramlarla konuşma durumunda kaldığımız zamanlarda anlaşılamama durumunu
yaşayabiliyoruz. Bu durumdan çıkmanın yolu, evvela kendi kavram dünyamızın
farkında olmaktan ardından dışarıdan gelen kavramların hangi kültürün ürünü
olduğunu hangi tarihsel şartlar içinde ortaya çıktığını bilmekten geçiyor.
Batıdan aldığımız kavramların içlerini de batıdan alamamamızdan tutun fikirlerin reklam edilmesi adına yontulan bazı kavramlara kadar hangi kavramlar neden anlamını kaybetmiş veya hangi kelimelere taşıyamayacağı yükler yüklenmiş hepsini tam da olması gereken basitlikte ve nitelikte anlatmış Rasim ÖZDENÖREN.
Müslüman'ın
"düşünsel duruş"unda iskeleti de müslüman kavramlar oluşturuyor Sayın
ÖZDENÖREN’e göre. "Kavramların mihverinden sapması konusunun insanın
kültürel kimliğiyle yakın bağlantı halinde olduğu gözlemlenecektir"
diyerek ifade ediyor bu durumu, kitabında. Belki de o yüzden, sandığımız kadar
masum olmayan, "hümanizm, rasyonalizm, pozitivizm" kelimelerini
teşhir masasına yatırmış önce. Sonra yine boyundan büyük mana ve vazifeler
yüklediğimiz "bilimin nesnelliği" veya "erdem" gibi
kavramların zannettiğimiz gibi mutlak doğruların taşıyıcısı olmadığını
anlatıyor usta bir dille.
Tüm bunları da yavan bir gözlemin ifadesi olarak değil "kendimiz"ce düşünmeyi tesis etme çabası olarak sunuyor. Yani tasvir ettiği düşünsel problemlerin reçetesini anında vermeyi ihmal etmiyor. Bu sebeple birbirinden değerli tespitler kitapta kendilerine geniş yer buluyor.
Tüm bunları da yavan bir gözlemin ifadesi olarak değil "kendimiz"ce düşünmeyi tesis etme çabası olarak sunuyor. Yani tasvir ettiği düşünsel problemlerin reçetesini anında vermeyi ihmal etmiyor. Bu sebeple birbirinden değerli tespitler kitapta kendilerine geniş yer buluyor.
İz
Yayıncılıktan çıkan kitap 183 Sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder